Bir Türk beyi olan Nureddin Zengi tarafından 1168 yılında Türk kündekâri ustalarına yaptırılan ve Selâhaddin Eyyûbi’nin Kudüs’ü 1187 yılında fethetmesi ile fethin bir nişânesi olarak Mescid-i Aksa’da mihrabın sağ tarafına yerleştirilen, Mescid-i Aksâ’nın ahşap kündekâri minberi, 1969 yılında fanatik Yahudilerce yakılarak kullanılamaz hale getirilmişti ve eski minberden geriye hiç bir şey kalmadı.
2000’lerin başında Ürdün yönetimi tarafından biraraya getirilen bilim adamları, akademisyenler ve sanatkârlardan oluşan bir ekip tarafından bu minberin tamamen aslına uygun şekilde yeniden yapılması için çalışmalara başlandı. Ne büyük bir tevâfuktur ki bu sanat şâheseri minberin yerine aynı şekilde bir yenisini yapmak 800 yıl sonra yine Türk kündekâri ustalarına kısmet oldu. Ve bu müthiş eser, kündekâri ustası Hasan Ercan öncülüğünde, Abdülvahid Ercan ve diğer Türk ustalar tarafından orijinali ile birebir aynı ölçülerde ve geleneksel tekniklerle, yapıştırıcı ve çivi kullanmadan, tamamen el işçiliği ile üretilerek, birbirine geçme yaklaşık 16.500 ahşap parçadan oluşacak şekilde yaklaşık 3 yılda tamamlandı ve yapılan bu yeni minber eski minberin olduğu yere yeniden konuldu.
Bu ahşap el oyması kündekâri parça, Hasan Ercan ustanın bu şâheser minberde kullandığı ve o dönemden kendisine bir hatıra olarak yaklaşık 20 yıldır muhafaza ettiği, minberin sol merdiven küpeşte tablasının bir parçasıdır. Eserin, Hasan Ercan ve Abdülvahid Ercan ustalar tarafından imzalanmış olan orijinallik sertifikası da yine müzayede sonunda eseri satın alacak olan kişi/kuruma teslim edilecektir. Mescid-i Aksa’nın aslına uygun şekilde yeni baştan yapılan minberinin, bu değeri parayla ölçülemeyecek kıymetteki parçasının satışından elde edilecek gelirin tamamı, son dönemde Filistin topraklarında ve özellikle Gazze’de yaşanan savaştan ve katliamdan zarar gören tüm Gazze halkına insani yardım olarak bağışlanacaktır. Müzayede sonunda en yüksek fiyatı vererek eseri satın alan kişi/kurum; eserin satış bedelinin tamamını Türkiye Diyanet Vakfı’na Gazze'ye yardım amacıyla bağış olarak yatıracaktır. Bu organizasyon ile, büyük bir soykırıma ve vahşete uğrayan tüm Müslüman Gazzeli kardeşlerimize bir lokma ekmek, bir damla su, bir kutu ilaç gönderebilmeyi ve yaralarına bir nebze olsun merhem olabilmeyi diliyoruz. Gayret bizden, tevfik Allahtan’dır…