“Baz Lahut-u Hakikattir Ol Seyf-i Zahir
Nur-u Sultan-ı Nübüvvet Seyyid Abdülkadir"
"İlahi hakikatin doğanıdır o Allah’ın kılıcı,
Nübüvvet saltanatının nûru Seyyid Abdülkâdir" ibâreli, h.1321 (1903) tarihli, altın tezhipli ta'lik hat levha.
Ebatlar: 28x50 cm (tezhipli ölçü) / 47x69 (çerçeveli ölçü)
Bursa, Setbaşı’ndaki Şa’bânî dergâhının şeyhi Gâlib Efendi’nin oğlu olarak H. 1269/M. 1853'te mezkûr tekkede doğdu. Şeceresi baba cihetinden Eşrefzâde-i Rûmî ve ana cihetinden de Niyâzî-i Mısrî hulefâsından Şeyh Ahmedü’l-gazzî’ye uzanır. Dergâhın mürîdlerinden hususî sûrette tahsîl gördüğü gibi babasından tarikat terbiyesi aldı. Hilâfet aldıktan sonra ceddi Eşrefzâde-i Rûmî ve Ahmedü’l-gazzî dergâhlarının meşihâtında bulundu. Bu esnada Şeyh Osmân Şems Efendi’den de tekmîl-i sülûk eyleyip vefâtından bir müddet İstanbul’a giderek, Salkımsöğüt’teki Aydınoğlu Dergâhı şeyhi olan hâlifesi Azîz-i İzzî Efendi’den inâbetini tamamladı. Daha sonra memleketine dönerek irşâd ile meşgul olmaya başlayan Şeyh Alî Sırrî Efendi, Azîz-i İzzî’nin daveti üzerine gittiği İstanbul’da, mürşîdinin dîvânını istinsâh etmekte iken, H. 26 Safer 1332/M. 24 Ocak 1914 tarihinde, dergâhda “Hayy” ism-i şerîfi okunurken vefat etti. Ertesi gün turûk-ı âliyye dedegân ve dervişânı tarafından kaldırılan cenâzesi, Ayasofya Cami’nde edâ edilen namazın ardından Karacaahmet’te medfûn bulunan mürşîdinin yanına defnedildi.